The Voynich Ninja
Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum - Printable Version

+- The Voynich Ninja (https://www.voynich.ninja)
+-- Forum: Voynich Research (https://www.voynich.ninja/forum-27.html)
+--- Forum: Theories & Solutions (https://www.voynich.ninja/forum-58.html)
+--- Thread: Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum (/thread-5151.html)

Pages: 1 2


Is the Voynich Manuscript in Old Anatolian Turkish? - Kutlu Kaan - 17-12-2025

Voynich El Yazması Eski Anadolu Türkçesi mi?
Voynich El Yazmasının Eski Anadolu Türkçesi ile yazıldığını keşfetmiş bulunmaktayım. İlk sayfayı nerede ise eksiksiz okuyabiliyorum. Bu yazmayı 15. yüzyılda bir Türk yazmışsa hikayesi ne olmalı sorusunu kendime sorarak başladım. Kendime "1400 yıllarında Türk dünyasında neler oluyordu" diye sordum. 
  Timur ile Beyazıt,  1402 tarihinde  Ankara savaşını yaptı . Osmanlı İmparatorluğunda 11 yıllık bir hükümdarsız bir dönem oldu. Kardeş kardeşi öldürmüş Anadolu karışmış, herkes yeni bir güç oluşturma çabasındaydı. Özetle çok kanlı ve üzüntülü bir dönem yaşanıyordu. Tarikat ve şeyhler, halka Sünni İslam'ı  yaymak için baskı oluşturuluyorlardı.
 Anadolu'da yaşayan bir aydın bu durumu anlatan ağıt veya umut verecek bir şeyler yazmalı diye düşündüm. Bu kişi Arap alfabesi ile Türkçe yazmayı bilmeli, Latin Alfabesine de yabancı olmamalı. 
 Bende EVA-  Genişletilebilir Voynich Alfabesi ile metin transliterasyonlarını incelemeye başladım. 
 EVA “e” yerine U sesi , EVA “q” yerine G sesi gibi bazı değişiklikler yapılınca anlamlı kelimeler oluşturmaya başladım. 15 karakterin ne ifade ettiğini kesin olarak bilmekteyim. 
 Voynich El Yazmasının Eski Anadolu Türkçesi ile yazıldığına artık eminim. Ben bir dil bilimci, tarihçi veya eski çağ metinleri hakkında bilgi sahibi bir kişi değildim, metinin tümünü çözemiyorum. En kötü ikinci bir dil de bilmemekteyim. Sizi yazımın tercümesini yapma  eziyetine maruz bıraktığım için üzgünüm. Yardımınız olursa sevinirim. İlgilenirseniz çözümlerimi sizler ile paylaşabilirim.  Sağlık ve esenlik içinde kalınız.


RE: Is the Voynich Manuscript in Old Anatolian Turkish? - RobGea - 17-12-2025

Talk to this guy, i am sure he would be happy to help.
Ahmet Ardıç  @ turkicresearch.com


RE: Is the Voynich Manuscript in Old Anatolian Turkish? - Kutlu Kaan - 17-12-2025

Onunla yöntemlerimiz aynı değil ve bildiğim kadarı ile kendisi bir dilbilimci de değil. O kişi kadar Türkçe konuşuyor ve yazabiliyorum. Smile))  ilginize teşekkür ederim.


F1r ne yazıyor - Kutlu Kaan - 17-12-2025

Voynich el yazması Anadolu coğrafyasında Eski Anadolu Türkçesi ile yazılmış bir kahramanlık ve ağıt hikayesi anlatmaktadır. 1402 yılında Ankara savaşı ile Anadolu da kargaşalar artmış ve Osmanlı Fetret devrine girmiştir. El yazmasının yazarı; Tanrısından destek istemekte, ölülerini yüceltmekte ve töreye uymak gerektiğini söylemektedir. Kitaptaki görseller sadece sayfaları süslemek için yapılmıştır. Ne botanik, ne astronomi, ne de ilaçlardan bahsetmektedir. Hele uzaylıların yazdığını söylemek komik bile değildir. Eserin bugüne kadar çözülememesinin asıl sebebi Anadolu da yaşayan bir bilgenin bir alfabe üretmek için nasıl bir yoldan geçeceği konusunda kimsenin düşünmemesidir. Arap alfabesi ile Türkçe yazmakta olan Latince dilleri hakkında bilgili yazarımız, görseli Latin harflerine benzeyen, Arap harfleri ile okur yazar olduğu için yazı karakterleri de harf ile ses arasında bir alfabe oluşturmuştur. Kuralları net değildir ve değişkenlik göstermekte olduğu için okumak çok zor olmaktadır. Günümüz Türkçesi ile Eski Anadolu Türkçesi farklılıklar göstermektedir. Tüm alfabe çözülse bile anlamlandırmak için konunun uzmanı olmak gerekmektedir. Şimdilik oniki onüç harf konusunda kesinlik sağlayabildim. Görüşüme göre kitap şöyle başlıyor: “[b][i]“Beyinin acısıyla yıkılan er. Atama ne oldu şurada. Töre ile korunur şu olanlar. Zorla birbirine katar orayı, yakar. Çattığın şurası töredir. Töre edinesin. Soyum şu öğütlü olandır. Orayı yıkayım şu olan töreyle, dümdüz edeyim soyunu. Soyum öte(konuşur) ulu ile, öte oraya söylete. Töre edeyim, okuyum, Oğan olayım. [/i]Yad arayışıyla. [i]“Öder o ya şu olanı” bey öyle der. Şu sen boyum şu ödü(hakkını) arıyor. Ya şunlara ne oluyor. okçuyla ota çoğalır, çoğunu tuğla öz çoğalır. Çoğu oraya koşup gelsin. Şu özü bölüyor, diğerleri ödüyor. Öz tuğ ödüyor.”[/i][/b]


RE: F1r ne yazıyor - Kutlu Kaan - 17-12-2025

ilgilenen olursa bu sonuca nasıl ulaştığımı anlatmak isterim.


Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum - Kutlu Kaan - 17-12-2025

VOYNİCH EL YAZMASI TÜRKÇE OLABİLİR Mİ? 

Yüzyıllardır kriptografların, dilbilimcilerin ve tarihçilerin aklını kurcalayan bir sır var: Voynich el yazması. 15. yüzyılın başlarına, tam olarak 1404-1438 arasına tarihlenen bu 240 sayfalık gizemli metin , günümüzde Yale Üniversitesi Beinecke Nadir Kitaplar ve El Yazmaları Kütüphanesi'nde korunmaktadır. 240 sayfa diyoruz, ancak bazı sayfaların eksik olduğu da düşünülüyor. Metnin büyük çoğunluğu, soldan sağa doğru akan, kimliği belirsiz bir alfabe ile kaleme alınmış.
Bu alfabenin yapısı da en az içeriği kadar ilginçtir. Harflerin çoğu bir veya iki basit kalem darbesinden ibaret görünmektedir. Uzmanlar arasında hangi karakterlerin ayrı harf sayılıp sayılmayacağı konusunda tam bir fikir birliği olmasa da, yaklaşık 20-25 harflik bir setin metnin neredeyse tamamını açıkladığı düşünülüyor ; bunun dışında kalan birkaç düzine karakter ise metinde yalnızca bir veya iki kez karşımıza çıkıyor. Metinde belirgin bir noktalama işareti de bulunmuyor. Bu bilmeceyi çözebilmek, en azından üzerine çalışılabilir hale getirebilmek için, Voynich karakterlerini Latin harfleriyle eşleştiren Genişletilebilir Voynich Alfabesi (EVA) gibi çeşitli transkripsiyon sistemleri oluşturulmuştur.
Peki, bu esrarengiz metin neden Türkçe olmasın? Bugüne kadar yapılan sayısız denemede, çözümün Latin dilleri veya İbranice gibi dillerde arandığını ve her seferinde başarısızlıkla sonuçlandığını görüyoruz. Bu durum, beni rotayı Türkçe üzerine çevirmeye itti. Daha önce Türkçe olabileceğine dair yapılan çalışmaların ise bitki bilimi odaklı olduğunu ve bunların da başarısız olduğunu biliyoruz. Oysa el yazmasındaki kullanılan harf sayısı ve kelimelerdeki kök ve ek yapıları, Türk dilinin yapısına son derece uygun görünmektedir.
Bu iddiayı güçlendiren en önemli dayanak ise tarihin ta kendisidir. Voynich el yazmasının kaleme alındığı 1400'lü yılların başında Türkler neredeydi ve ne yapıyordu? Osmanlı İmparatorluğu, 1389'da I. Kosova Muharebesi ile Avrupa'daki hakimiyetini pekiştirmiş, 1390'lara gelindiğinde Balkanlar'ın önemli bir bölümünü kontrolüne almıştı. Ancak 1402'de her şey değişti. Anadolu'ya giren Timur, 28 Temmuz 1402'de Çubuk Ovası'nda Sultan Yıldırım Bayezid ile karşı karşıya geldi. Bu, dönemin en büyük iki ordusunun çarpışmasıydı ve Timur'un kesin zaferiyle sonuçlandı Sultan Bayezid esir düştü.
Bu zafer, Osmanlı için bir felaketin başlangıcı oldu. Timur, Bursa ve İzmir dahil Batı Anadolu'yu kontrolü altına alarak yıktığı Anadolu beyliklerini yeniden kurdu. Bu hamle, Osmanlı Devleti'ni parçalanmanın eşiğine getirdi ve 11 yıl sürecek olan Fetret Devri'ni başlattı. Bu kaos ortamı, Türklerin Balkanlar'daki ilerleyişini de geçici olarak durdurdu.
Yani, el yazmasının yazıldığı tarihler, Türkler için "savaş ve ölüm, yenilgi ve yıkımın olduğu bir zaman aralığıydı".
Böyle bir dönemde yaşayan bir Türk'ün ruh hali ve kültürel birikimi nasıldı? Şehirlerde Sünni İslam, medreseler, tekkeler ve camilerle sosyal hayatın merkezinde, devletin resmi ideolojisi konumundaydı. Ancak bu, resmin tamamı değildi. Özellikle kırsalda, göçebe Yörük ve Türkmen toplulukları arasında, İslam; eski Türk inançları ve gelenekleriyle harmanlanmış, senkretik bir yapıda yaşanıyordu. Alevilik-Bektaşilik gibi tasavvufi yorumlar bu yapının en güçlü örnekleriydi. Şamanik ritüeller, doğa kültleri (dağ, su, ağaç kutsallığı) ve Gök Tanrı inancının bazı unsurları, İslami terminoloji içinde varlığını güçlü bir şekilde sürdürüyordu.
İşte Voynich'i yazan kişi, böyle bir dünyada nefes alan biri olmalıdır. O, Anadolu toprağının bilgeliğini (Yunus Emre gibi), Türklerin kadim destan ruhunu (Dede Korkut gibi), İslam medeniyetinin entelektüel birikimini (Arapça üzerinden) ve Batı'nın rasyonel yapısını (Latin alfabesi üzerinden) kendi benliğinde birleştirmiş bir bilge olmalıdır.
Bu bilgenin temel çatışması ise, bildiklerini ve inandıklarını hem gizlemek hem de bir şekilde gelecek nesillere aktarmak arasındaki o ince çizgide yürümektir. Yarattığı bu özgün alfabe de tam olarak bu çatışmanın somut bir eseri olmalıdır.
Peki, bu bilge ne yazdı? Eğer içinde bulunduğu dönem bu kadar çalkantılıysa, yazdıklarının ne bitki bilimi ne de astroloji olması beklenir. Türkler için böylesi bir yıkım ve ölüm çağında , metnin bir kahramanlık hikayesi veya bir ağıt olduğunu düşünmek çok daha makuldür. Metne eşlik eden o tuhaf resimlerin ise bir süsleme, belki de bir cennet tasviri olduğunu düşünmek, neden uzaylıların yazdığı veya kıyamete bir mesaj olduğu gibi teorilerden daha mantıklı olmasın?
Çözüme giden yol şu soruyla başlar: 1400'lü yılların başında, Türk egemenliğindeki Anadolu’da olsak ve yeni bir alfabe oluşturmak istesek ne yaparız? Böyle bir girişimde bulunacak kişinin hem Osmanlı veya Uygur alfabesini hem de Latin dillerinden birini bilmesini bekleriz. Bu kişi veya kişiler, Eski Anadolu Türkçesi konuşuyor olmalıydı. O dönemde Türkçenin tüm yazım kuralları henüz tam olarak oturmamıştı; bu nedenle aynı sayfada dahi farklı kurallarla yazılmış olması muhtemeldir.
Ortaya çıkan sistem, bildikleri Arap alfabesi (örneğin, sesli harflerin yazılmaması alışkanlığı gibi ) ile Latin harflerinin etkileşiminden doğan karmaşık bir yapı olmalıdır. Belki de harfler tek bir sesten ziyade hece mantığında kurgulanmıştır. Bu teorideki en önemli sorun ise şive ve ağız farklılıkları olacaktır. Metni yazan kişi "ben" mi diyordu, "men" mi? "Koca" mı diyordu, "goca" mı? "c" ve "ç" sesleri için tek bir harf mi kullanılmıştı? Bu teoriyi doğrulamak, şüphesiz bir Eski Anadolu Türkçesi uzmanı olmadan çok zordur
İşte bu noktada, şu iddia ile yola çıkmayı öneriyorum: "Voynich El Yazması, 1400’lü yıllarda Anadolu’da konuşulan Türkçe ile yazılmış bir Alfabe denemesidir”
Bu iddiayı test etmek için öncelikle metnin transkripsiyonu, yani bilgisayarın okuyabileceği bir formata dönüştürülmesi gerekir. Bu işlem, el yazmasındaki her bir karakterin (glif) Latin alfabesindeki bir karşılığını belirlemeyi içerir. Bugüne kadar en yaygın kullanılan sistem, 1998'de René Zandbergen ve Gabriel Landini tarafından geliştirilen Avrupa Voynich Alfabesi (EVA) olmuştur. EVA, karakterleri görsel olarak benzediği Latin harfleriyle eşleştirir ve esnek yapısı nedeniyle "Genişletilebilir Voynich Alfabesi" olarak da adlandırılır. v101 veya Ceva-RM  gibi başka sistemler de mevcuttur.
Ancak yaptığım incelemeler sonunda, bu sistemlerin Türkçe karakterlere uygun olmadığını fark ettim59. Bu nedenle, Türkçe karakterlere uygun ve bakılınca anlaşılma ihtimali olan yeni bir transkripsiyon sistemi oluşturdum ve buna KK1 adını verdim. Çalışmalarımı KK1 ile yapacağım.
Bu yeni sistemle, el yazmasında bir "Türkçe Kelime Avı" başlatalım62. İlk sayfanın ilk satırına (f1.r) bakalım.
Ceva transkripsiyonuyla satır şöyledir: “fachys.ykal.ar.ataiin.shol.shory.cthorys.y.kor.sholdy”.
İlk bakışta göze çarpan kelime "ata" oluyor. Buradan yola çıkarak bazı çıkarımlar yapalım. EVA "a" harfi 'a' okunsun, "t" harfi 't' okunsun. Satırın sonundaki "sholdy" kelimesi, "şu oldu" veya "şu olsun" diyor olabilir. O halde eva "sh" 'ş' olsun, "o" 'o' olsun, "l" 'l' olsun 71ve "d" de 'd' olsun.
Türkçede "b" harfi sık kullanılan bir harftir, ancak EVA transkripsiyonunda "b" nadirdir. Öte yandan EVA "f" sık geçen harflerdendir. Neden EVA "f" harfi 'b' sesi olmasın? Arapçadaki "elif" harfinin Türkçede hem 'a' hem de 'e' olabildiği gibi, EVA "a" da hem 'a' hem 'e' olabilir. Bu durumda "ar" kelimesi "er" olur.
Tüm bu yeni çıkarımlarla f1.r satırını tekrar yazalım79:
Orijinal transkripsiyon: “fachys.ykal.ar.ataiin.shol.shory.cthorys.y.kor.sholdy” 80Yeni okuma denemesi: BAchys yKAl ER ATAiin ŞUOL ŞORy cthORys İLE kOR ŞU OLDU 81(Burada EVA "y" harfini "ile" bağlacı olarak kurallaştırıyoruz).
Şimdi bu satıra anlamlı bir mana vermeye çalışalım:
“Bu acısıyla yıkılan er. Atam ne oldu şurada. Tören ile korunur şu olanlar.” 
Bu ilk deneme, başka çıkarımları da beraberinde getiriyor: EVA "ch" 'c' veya 'ç' olabilir, "cth" 'T' olabilir, "iin" 'm' harfi olabilir ve "s" harfi 'z' sesi de verebilir.
Bu mantıkla devam ettiğimizde, ikinci satırda (f1.r /2) şu anlamı buluyoruz: “Zorla kar orayı Kam. Çatayım şu orasını arıyor, töre. Töre edene.”
Üçüncü satır (f1.r /3) : “Soyumdur şu öğütlü, orayı yıkayım şu olan töreyle düz ederim soyunu”
Dördüncü satır (f1.r /4) : “Soyum öte ulu ile, öte oraya söylete. Töre edeyim, okuyum, Oğan olayım.”
Beşinci satır (f1.r /5) : “soyum ile çoğalır törem, beylere beyim”
Ve altıncı satır (f1.r /6), tek bir kelimeden oluşur: “ydaraishy”, yani: “YAD ARAYIŞI” Anlamı: "Geçmişin, hatıranın veya kayıp olanın aranması"
Bu, yalnızca bir başlangıçtır. Ancak bu ilk kelime avı bile, Fetret Devri'nin kaosu içinde kaybolmuş bir bilgenin, soyunu, töresini ve atalarına olan bağlılığını gizli bir alfabeyle kayda geçirme çabasını gösteriyor olabilir. Voynich el yazmasını bir de bu gözle incelemeye ne dersiniz? 
Kutlu Kaan ÖZAYTAÇ (07.10.2025 tarihli yazımdan)


RE: Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum - tavie - 17-12-2025

Hi.  All posts on this forum must be in English, please.

And we also have a one thread per theory rule so I'm going to merge your three threads into one.


RE: Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum - Kutlu Kaan - 17-12-2025

I agree with you. However, I don't know English. Just as I use translation software, those interested in the subject can also do so. I have definitively determined that the Voynich manuscript is written in Old Anatolian Turkic. I need support to decipher the entire text. If there are people with knowledge of Old Turkic who can help with my discoveries, the Voynich manuscript is not unsolvable. Thank-you.Take care and stay healthy.


RE: Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum - Koen G - 17-12-2025

turkicresearch.com, the best address for all your Turkic Voynich needs.


RE: Voynich El yazmasını tercüme ettiğimi iddia ediyorum - Kutlu Kaan - 17-12-2025

turkicresearch.com. My posts are the complete opposite of that. His comments are wrong.